Bilim insanları; insanların “ilişkisel akıl yürütme” konusunda nasıl üstün olduklarını açıklamaya yardımcı olacak beyinsel açıdan deliller buldular. “İlişkisel akıl yürütme”; daha önceden karşılaşılmayan bir probleme dair çözümler üretebilme gibi; tanıdık bir bilgiye sahip olunmayan durumlara dair yöntemler geliştirmek ve ilişkiler oluşturabilme olarak tanımlanan bilişsel bir beceridir.
Neuron dergisinde yayınlanan makalenin bulguları; beynin frontal ve perietal loblarındaki “üstü kapalı bir halde” gerçekleşen kaymaların üstün bilişle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu arada frontoparietal bağlantı analiz etmede, hatırlamada, soyut düşünmede, problem çözmede anahtar role sahip ve el becerisini hızla geliştirme etkisine sahip.
California Berkeley Üniversitesi’nden Sinirbilimci Silvia Bunge: “Bu araştırma bize; evrimsel süreçte söz konusu bağlantıda meydana gelen küçük bir değişiklik, problem çözümünde insanların diğer primatlardan farklı yollar kullandığını açıklamaya yardımcı oluyor” diyor ve ekliyor Bunge: ” Bu yalnızca biz insanların konuşabilme becerisine sahip olduğumuz anlamına gelmiyor, bizler aynı zamanda diğer primatların yapamadığı bir şekilde bilginin parçalarını birleştirebilme ve karşılaştırabilme kapasitesine de sahibiz.”
İNSANIN AKIL YÜRÜTEBİLMESİNİN KAYNAĞI
Bu çalışma da dahil olmak üzere incelenen onlarca çalışmada sinirsel görüntüleme, sinirsel psikoloji, bilişsel gelişim ve diğer araştırma yöntemleri kullanıldı. Bunge ve çalışma arkadaşları; yanal frontoparietal ağdaki binyılları aşkın anatomik değişimler insanın akıl yürütebilme becerisini geliştirdiğine kanaat getirdiler.
Araştırma ekibinden Sinirbilimi bölümünde araştırmacı olan Michael Vendetti: “Türler arasındaki incelemede elde edilen delillerin; frontal ve parietal bölgeler arasındaki bağlantının soyut ilişkileri kullanarak akıl yürütme becerimizi desteklediğini varsayıyoruz” dedi.
İlişkisel akıl yürütme; tıpkı cebirsel işlemler yapan birisi gibi kıyaslama ve eşitlendirme yapabildiğimiz yüksek düzeyde bilişsel bir süreçtir (high-level cognitive). Birinci dereceden kıyaslama; örneğin; anlamsal (bir çiviyi çakmak için çekiç kullanılır); sayısal (dört ikiden büyüktür); zamansal (işe gitmeden önce yataktan çıkarız); ya da görsel (kuş evin çatısındadır) gibi iki parça ya da iki aktivite arasındaki ilişkiyi tanımlar.
İkinci dereceden ya da yüksek dereceden kıyaslama, iki ya da daha fazla “birinci derecen ilişkilerin kıyaslanmasıdır. Örneğin; “bağ bir demet çiçeği bağlar.”
BEYNİN 3 ANAHTAR BÖLÜMÜ
İnsanın ilişkisel akıl yürütme becerisinin beynin yanal frontoparietal ağdaki evrimsel değişimler ve gelişimin işareti olduğu hipotezlerini test etmek için; araştırmacılar; gelişen insan beynindeki anatomik değişimleri – insandaki sinirsel iletimi ve insan olmayan primatlardaki sinirsel iletimleri karşılaştırarak, insanların ve insan olmayan primatların çeşitli akıl yürütme görevlerini nasıl ele aldıklarını- inceleyen çalışmalar üzerinde değerlendirmeler yaptılar.
Yaptıkları kapsamlı meta analizleri sonucunda; beynin 3 bölümünün ilişkisel akıl yürütme becerisinde anahtar rol üstlendiğini ortaya koydular. Bu üç bölüm; rostrolateral prefrontal korteks, dorsolateral prefrontal korteks ve alt parietal lob. Bununla birlikte rostrolateral alanın ikinci dereceden akıl yürütme ile aktif şekilde ilişkili olduğu görüldü.
Beyin gelişimine bakıldığında, beyaz maddenin gri maddenin yerine geçtiği ve sinirler arasındaki sinyallerin hızının arttığı gençlik çağında ortaya çıkan “sinaptik budama”nın beyindeki alt parietal bölge için daha belirgin olduğu sonucuna ulaştılar.
İNSAN BEYNİ İLE MAYMUN BEYNİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Oxford Üniversitesi’nden Sinirbilimci Matthew Rushworth’ın yaptığı; insan beyninin sinir iletim mekanizması ile makak maymunlarının sinir iletim mekanizmasının karşılaştırıldığı araştırma ayrıca üzerinde durulması gereken bir çalışma.
Çalışmanın bulgusuna göre; insan ve insan olmayan primatların frontal ve parietal beyin bölgelerinde benzerlikler bulunurken, insandaki rostrolateral prefrontal korteksdeki aktiviteler makak maymunlarının frontal korteksindekilerden önemli derecede farklılıklar içeriyor.
Vendetti: ” Beynin bu bölgesindeki evrimsel değişimlerin akıl yürütme becerimizi desteklediği hipotezine sahiptik, bu yüzden Rushworth ve çalışma arkadaşlarının bulguları bizi gerçekten şaşkına uğrattı” dedi.
Bu arada, analiz ettikleri davranışsal çalışmalarda, insan olmayan primatların algısal benzerliklerde daha ağır ve akıl yürütmede ve problem çözmede daha yavaş olduklarının gözlenmesine karşın, insanlarda ise yargıları belirlemede rol oynayan yüksek derece stratejiler kullanıldığı bulgusuna ulaşıldı.
Çalışma sonucuna göre; bu bulgular insan olmayan primatların yüksek derecede düşünme becerisini kullanamadıklarını fakat; insanın yüksek derecede ilişkisel düşünmesiyle başarı elde ettiği bazı görevlerde insan olmayan primatların eğitilerek başarı sağlamasının onlara doğal olarak verilmiş bir şey olduğunu kesinlikle kanıtlamıyor.
Son olarak; Bunge: ” Bulgular; evrimin ve gelişimin beraberce ortaya çıkardığı değişimlere bakarak insan zekasına dair yeni kavrayışlar geliştirmemize olanak sağlayacak” dedi.
Bu içerik University California Berkeley‘den elde edilmiştir.
Makalenin Orijinal Kaynağı: DOI: 10.1016/j.neuron.2014.09.035
Kaynak: http://bilimfili.com/akil-yurutebilmemizi-saglayan-beyin-agi-bulundu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder